- için
edat Amacıyla, maksadıyla"Ukalalık yapmamak için bütün gayretine rağmen yine de o düşündüğünü yapmıştı." - S. F. Abasıyanık
- yerine
zarf Bir şeyin veya bir kimsenin yerini almak üzere"Kadınlar bütün mallarını, vitrin yerine kullandıkları pencerelerde sergiliyorlardı." - A. Ağaoğlu
- ileri
isim Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı
- hesabına
yönünden, için, ... adına, yararına
- lehinde
- nispetle.
- önce vaki olan