- basma
isim Basmak işi"Eşyanın üstüne çıkıp basmaya, üstünde zıplamaya başladık." - A. Kutlu
- baskı
isim Bir eserin basılış biçimi veya durumu"Baskı yanlışlıkları yüzünden kapatılan gazeteler vardı." - A. Ş. Hisar
- zor
sıfat Sıkıntı veya güçlükle yapılan, kolay karşıtı"Sabır güzel, faydalı fakat zor şeydir." - B. Felek
- basınç
isim, fizik Bir yüzey üzerine etkide bulunan gücün yüz ölçümü birimine düşen miktarı, tazyik"Gazların, içinde kapalı oldukları kabın her yönüne doğru basınçları vardır."
- baskı yapmak
bir kimseyi bir işi yapmaya zorlamak, zor kullanmak"Baskı yanlışlıkları yüzünden kapatılan gazeteler vardı." - A. Ş. Hisar
- hücum
isim Saldırı"Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı / Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı" - Y. K. Beyatlı
- sıkıntı
isim İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet"İçinin sıkıntısını ondan mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı." - P. Safa
- tazyik
isim Sıkıştırma, darlaştırma"Bütün kanı göğsünü çatlatacak bir tazyikle kalbine hücum ediyordu." - Y. K. Karaosmanoğlu
- zorlama
isim Zorlamak işi, zecir"İlk gençliğimin en büyük sıkıntısı bu şiir zorlamasıdır." - F. R. Atay
- zorlamak
-i Birine bir şey yaptırmak amacıyla güç kullanmak, boyun eğdirmeye çalışmak, zor kullanmak, mecbur etmek"Bir realite hissi ile değil, bir tarih hissi ile kendimizi zorluyorduk." - F. R. Atay
- stres
isim, tıp (***) Ruhsal gerilim
- basınç, tazyik, baskı, zorlama, basma, sıkma, sıkıntı, baskı