- darılmak
nsz Hoşa gitmeyen bir tutum, davranış veya söz dolayısıyla gücenip görüşmez olmak, gücenmek, küsmek, ilgiyi kesmek"Kalenin üzerine top atmadılar bahanesiyle darılmadı mıydı?" - Ö. Seyfettin
- somurtmak
nsz Küskünlüğünü, bir şeye sıkıldığını, keyifsizliğini anlatacak biçimde yüzünü buruşturmak, surat asmak"Akşam gezintisinin suya düştüğünü anladığı için somurtmakta ve yerinden bile kalkmamaktadır." - N. F. Kısakürek
- surat asmak
kaşlarını çatıp yüzüne küskün veya dargın bir anlam vermek, somurtmak"Neredense suratına bir de sinek musallat olmuştu." - A. İlhan
- somurtma
isim Somurtmak işi
- surat asma
- dudaklarını sarkıtmak
- yüzünü ekşitmek
- küs olma
- küs olma.
- somurtmak, surat asmak
- yayın tipinden bir çeşit balık