- gürültü
isim Aralarında uyum bulunmayan düzensiz seslerin bütünü, patırtı, şamata"Gemi baş döndüren zaferli bir gürültüyle indi sulara." - Ç. Altan
- karışıklık
isim Karışık olma durumu, teşevvüş
- şamata
isim Gürültü patırtı"Bu berbat şamata arasında yarım saat kadar bekledim." - O. C. Kaygılı
- sinirlendirmek
-i Sinirlenmesine sebep olmak"Aklıma gelince sinirlendiriyor, hasta ediyor." - N. Ataç
- üzmek
-i Üzüntü vermek"Onu biraz üzerim ama zekâsına da bayılırım." - S. F. Abasıyanık
- telâş
Trafik ve İlk Yardım, Herhangi bir nedenle acelecilik, kaygı, tasa, endişe, şaşkınlıktan doğan karışıklık, kargaşa.
- gurültü etmek
- başını ağırtmak
- boğucu toz veya duman bulutu
- gürültü etmek.
- gürültü, şamata, karışıklık, curcuna