- çok
sıfat Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı"Bana matematik çok kolay geldi." - F. R. Atay
- bol
sıfat İçine girecek şeyin boyutlarından daha büyük veya geniş olan, dar karşıtı"Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm." - P. Safa
- bol
isim Özel bir cam içinde likör, şarap, meyve ve maden suyu karıştırılarak hazırlanan içki
- bolluk
isim Bol olma durumu"Eteğin belinde bir bolluk var."
- bereketli
sıfat Bol, verimli"Ey vatanın bağrı yanık bucağı / Hani senin bereketli hasadın" - M. E. Yurdakul
- bereketli, bol
- bereketli. plenteous in mercy yarlıgaması bol.