- irade
isim Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç"Korkunç bir irade kuvveti sarfıyla baş ucundaki lambayı yaktı." - S. F. Abasıyanık
- emir
isim Buyruk, komut, talimat, ferman
- mutluluk
isim Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, mut (I), ongunluk, kut, saadet, bahtiyarlık, saadetlilik"Hele bir de birkaç sünger bulabilse artık mutluluğunun sınırı olmayacaktı." - Halikarnas Balıkçısı
- keyif
isim Vücut esenliği, sağlık"Keyfiniz nasıl?"
- istek
isim Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk"Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu." - Ç. Altan
- eğlence
isim Eğlenme işi, sefahat"Eli pek açık ve eğlenceye biraz fazla düşkündü." - S. Ali
- acayip
sıfat Sağduyuya, göreneğe, olağana aykırı, garip, tuhaf, yadırganan, yabansı"Acayip ve tempolu bir ses geliyor." - B. Felek
- zevk
isim Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu, haz"İçtik bu nadir içkiyi yıllarca kanmadık / Bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor yazık" - Y. K. Beyatlı
- cümbüş
isim Eğlence"Onlara çok zaman kedi, köpek, horoz, tavuk taklidi yapar, dükkânın önünde bir alay adam toplanır, bir cümbüştür giderdi." - H. E. Adıvar
- hoşnutluk
isim Hoşnut olma durumu"Bu keşiften hoşnutluğumu gizleyebildiğim kadar gizleyip sözüm ona bir ayıplamayla homurdanıyorum." - A. Ağaoğlu
- memnuniyet
isim Memnun olma, sevinç duyma, sevinme"Kurutan, yakan güneşli ve gölgesiz ve nihayetsiz bir çölün ortasında bir bardak buzlu su bulan yolcu memnuniyetini hissettim." - A. H. Müftüoğlu
- sefa
isim Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma
- haz
isim Hoşa giden duygulanma, hoşlanma, zevk"Dört sene evvel kaybettiği karısı Emine Hanım'ın vefatıyla bütün sevgisini, ümidini, hazzını, şefkatini oğluna vermişti." - A. H. Çelebi
- sevinç
isim İstenen veya hoşa giden bir şeyin olmasıyla duyulan coşku"İçim sevinç dolu, annemin yanına gidiyorum, öpüşüyoruz." - A. Ağaoğlu
- lezzet
isim Ağız yoluyla alınan tat"Tekrar odaya dönse bu kaynağın suyunda umduğu lezzeti tekrar bulabilecek miydi?" - Y. K. Karaosmanoğlu
- lezzet sevinç
- zefa
- zevk vermek
- zevk, haz, keyif, eğlence