- delik
isim Dar, küçük açıklık"Anahtar deliği karanlıktı, içeriden belli belirsiz sesler geliyordu." - Y. Atılgan
- kuyu
isim Su katmanına varıncaya kadar derinliğine kazılan, genellikle silindir biçiminde, çevresine duvar örülen, suyundan yararlanılan çukur"Kahveci Salih eğilmiş, az evvel sarkıttığı gazozları kuyudan çıkarıyordu." - H. Taner
- cehennem
isim, din b. (***) Dinî inanışlara göre, dünyada günah işleyenlerin öldükten sonra ceza görecekleri yer, tamu"Cennet, cehennem, ahiret, ebedî hayat hayallerine bir daha dönmesine imkân yoktu." - R. N. Güntekin
- çekirdek
isim Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum"Kayısı çekirdeği. Zeytin çekirdeği. Karpuz çekirdeği."
- maden ocağı
isim Kazılarak maden cevheri çıkarılan yer
- çukur
isim Çevresine göre aşağı çökmüş olan yer"Bulaşık çukurunun üstündeki pencere de yandaki büyük eve bakıyor." - A. Ağaoğlu
- oyuk
isim Oyulmuş, içi boş ve çukur olan yer"Birbirine karışmış nal oyuklarından, gündüz beş on kişilik bir devriyenin geçip gittiği anlaşılıyordu." - F. R. Atay
- koltuk altı
isim Kolun omuzla birleştiği yerin altındaki çukurluk
- kapıştırmak
-i, -le Kapışma işini yaptırmak veya bu işin yapılmasına sebep olmak"İki tarafı birbiriyle kapıştırdı."
- çukurlaştırmak
-i Çukur duruma getirmek"Dudaklarını büzerek, dişleriyle dilini ısırarak, yanağını çukurlaştırarak mütemadiyen söylüyordu." - R. N. Güntekin
- pit
- çukur, maden ocağı,
- dövüş meydanına çıkarmak
- hendek şeklinde tuzak
- horoz dövüştürülen yer
- ufak çukurlarla doldurmak
- çekirdeklerini çıkarmak