- devre
isim Belirlenmiş zaman dilimi"Bu kadar uzun bir bekleyiş devresi, tatsız ara veriş yeter." - A. Gündüz
- devre
zarf Ters, yanlış bir biçimde"Sarıldı boynuma ağlama deyi / Hotozumu devre bağlama deyi" - Karacaoğlan
- bölge
isim Sınırları idari, ekonomik birliğe, toprak, iklim ve bitki özelliklerinin benzerliğine veya üzerinde yaşayan insanların aynı soydan gelmiş olmalarına göre belirlenen toprak parçası, mıntıka"Maddeden mi nereden geldiği belirsiz olan bu kıymet son tahmi
- katman
isim Birbiri üzerinde bulunan yassıca maddelerin her biri, tabaka
- faz
isim, fizik Elektrik geriliminde evre
- aşama
isim Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye
- kesim
isim Kesme işi
- görünüş
isim Görünme işi
- safha
isim Evre"Gündelik hayatın türlü safhalarına ait muhavereler ihtiva eden bu gibi eserler Türkçe için de öteden beri yazılagelmiştir." - F. İz
- kademe
isim Aşama, basamak, derece
- evre
isim Bir olayda birbiri ardınca görülen, bir işte birbiri ardınca beliren, gelişen değişik durumların her biri, aşama, safha, merhale
- merhale
isim Derece, basamak, aşama, evre"Bu yolun üstünde Edirne bir konak, hürriyet bir merhaledir." - F. R. Atay
- Uydu, Bir işaretin başka bir referansa göre kaymasını gösteren açı.
- evre, aşama, merhale, safha, pille, faz, evrelendirmek, aşamalandırmak
- safha evre