- ters
sıfat Gerekli olan duruma karşıt, zıt
- ters
isim Hayvan pisliği
- bozuk
sıfat Bozulmuş olan"Daracık ve bozuk kaldırımlardan çamurlu sular akıyordu." - T. Buğra
- bozuk
isim, müzik Türk halk müziğinde, bağlamadan biraz büyük ve meydan sazından küçük dokuz telli bir saz
- aksi
sıfat Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi"Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti." - O. C. Kaygılı
- sapık
sıfat Tavır ve davranışları normal olmayan veya geleneklerden, törelerden ayrılan, anormal (kimse), gayritabii, anormal"Sapık düşünce."
- ahlaksız
sıfat Ahlak kurallarına uymayan
- anormal
sıfat Genel olana, alışılmışa ve kurala aykırı olan, normal olmayan, düzgüsüz"Kadını âdeta şehvetli ve anormal bir zevkle, değil erkek hatta kızlar bile seyrediyordu." - H. E. Adıvar
- huysuz
sıfat Huyu iyi olmayan, kötü huylu"Yeni edindiği bu huysuz ve kavgacı tabiatı, küçükken masum hâllerinin ona sağlamış olduğu hoşgörüyü çabucak yok etti." - Y. N. Nayır
- inatçı
sıfat Ayak direyen, inat eden, anut, muannit, direngen"Akşam ezanı sokaktaki çocukların inatçı, oyunbozan çığlıklarını bastırıyor." - İ. Aral
- aksilik
isim Terslik, zıtlık, karşıtlık
- çarpık
sıfat Düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş, doğru karşıtı"İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu." - Ç. Altan
- ahlâksızlık
- yoldan çıkma
- yoldan çıkmış
- ahlâksızca. perverseness
- aksilik.
- huysuz, ters, kötü huylu, aksi, inatçı, sapık
- kotü huylu. perversely aksilikle
- perversity sapıklık