- surat
isim Yüz (II)"Neredense suratına bir de sinek musallat olmuştu." - A. İlhan
- deri
isim İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı tabaka, cilt, ten"Bütün kemikleri, ince bir deri altında birer birer sayılıyordu." - P. Safa
- deri
isim Toplantı, düğün
- kürk
isim Bazı hayvanların, giyecek yapmak için işlenmiş postu
- topa tutmak
üzerine topla ateş etmek"Havası boşalmış bir futbol topu..." - A. Gündüz
- tüy
isim İnsan ve hayvan derisi üzerinde bulunan ince, kısa, yumuşak ve sık uzantılar"İnce güzel kaşlarının ortasında iki tüyü her zamanki gibi tersine dönmüş." - H. E. Adıvar
- post
isim Tüylü hayvan derisi"Belinde ince bir ceylan postu, sırtında ağaç liflerinden örülmüş kaba bir atkı vardı." - A. H. Müftüoğlu
- fırlatmak
-i Hızla atmak, bulunduğu yerden dışarı atmak"Kalemi kâğıdı fırlatıp yatağıma koştum." - A. Kabaklı
- atmak
-i, -e Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak"Taşı suya atmak."
- koşmak
nsz Adım atışlarını artırarak ileri doğru hızla gitmek"Ben kaçıyorum, abim de arkamdan koşuyor." - A. Ağaoğlu
- hız
isim Çabukluk, sürat"Hikâyede baştan sona kadar hareket ve hız olmalıdır." - F. R. Atay
- seğirtmek
nsz Sıçrayarak yakın bir yere doğru koşmak"İçeriye girip de kalem odasına doğru seğirttiği anda odacı sokaktan seslendi." - E. E. Talu
- dövme
isim Dövmek işi"Sanırım, yazılarımdan ötürü beni pohpohlayanlardan çok beni dövmeye kalkanlar haklıydı." - A. Ağaoğlu
- taşlamak
-i Taş atmak, taşa tutmak"Hem bağırıyor hem atlıları taşlıyordu." - Y. Kemal
- hayvan derisi
- insan derisi
- deriden yapılmış giysi
- topa tutma
- şiddetli darbe
- pösteki, post, deri, kürk,
- hız.
- insan derisi.