- ölüm
isim Bir insan, bir hayvan veya bitkide hayatın tam ve kesin olarak sona ermesi, ahiret yolculuğu, ebedî uyku, emrihak, irtihal, memat, mevt, vefat"Herhâlde padişah da, annesi ve hemşireleri de dostlarının vakitsiz ölümüne karşı çok müteessir olmuşlardı."
- geçit
isim Geçmeye yarayan yer, geçecek yer"Başka türlü düşünmek, köprüyü bırakıp çayda geçit aramaya benzer." - T. Buğra
- geçiş
isim Geçme işi"Bekleme sabırsızlığını çoktan kaybetmiş olduğum için vaktin geçişini pek fark etmiyordum." - R. N. Güntekin
- ölme
isim Ölmek durumu, fevt, kabız, uful"Osman, babamı zindana attırmış ve ihtiyarın orada ölmesine sebep olmuştu." - N. F. Kısakürek
- geçen
sıfat Bir önceki (hafta, ay, yaz, kış vb.)"Yine bir gün o kızı geçen yıl gördüğü incirlikte bir daha gördü." - O. C. Kaygılı
- rastgele
sıfat Gelişigüzel"Bu özü susma ile tanımlamak pek kişisel, rastgele bir yargı kurmak oluyor." - N. Uygur
- geçici
sıfat Çok sürmeyen"Bunu evvela gençliğe mahsus geçici bir heves zannettim." - P. Safa
- geçme
isim Geçmek işi, mürur
- gitme
isim Gitmek işi"Uykusuzluğu ertesi gün ve daha sonraki günler de devam edince bir hekime gitme kararı aldı." - İ. O. Anar
- göçme
isim Göçmek işi
- tesadüfen
zarf Rast gelerek, rastlantı sonucu olarak"Tesadüfen başlayan ömürleri tesadüfen sonlandırmamanın yegâne yolu olduğu için sizi değil intiharı kutsuyorum." - E. Şafak
- çabuk geçen
- rasgele olan
- geçen, ilerleyen, geçici, kısa süren
- tesadüfen.