- parça
isim Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey"Yolun bu parçası bozuk."
- yığın
isim Bir şeyin yığılmasıyla oluşturulan küme, tepe"Ben de bu hudutsuz yığında bir kum tanesiyim." - N. F. Kısakürek
- takım
isim Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman
- parti
isim Ortak düşünce ve görüşteki kişilerin oluşturdukları siyasal topluluk, fırka"Parti tarafından önerilen genel konular ile ozanın duyduğu şey arasında çelişki olamaz." - N. F. Kısakürek
- parti
isim Bir bütünün parçası, kısım"Yedi sekiz balyalık bir partiden bir buçuk, iki kilo tütün yürütüyordu." - N. Cumalı
- paket
isim İçinde bir veya birçok şey bulunan, kâğıda sarılarak veya kutuya konularak bağlanmış, elde taşınacak büyüklükte nesne"Cebimden sigara paketimi çıkarıp içinden bir tanesini dudaklarıma yerleştiriyorum." - A. Ümit
- miktar
isim Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen veya azalıp çoğalabilen durumu, nicelik
- arsa
isim Üzerine yapı yapılmak için ayrılmış yer
- bölmek
-i Bir bütünü iki veya daha çok parçaya ayırmak, taksim etmek"Bir domates aldı, çakıyla dörde böldü." - N. Cumalı
- parsel
isim İmar yasalarına göre ayrılıp sınırlanmış arazi parçası
- çıkın
isim Bir beze sarılarak düğümlenmiş küçük bohça, çıkı"Gemiden, sırtında çıkını ve üzerinde paçavralarla kör ve sağır bir adam indi." - İ. O. Anar
- koli
isim Posta paketi
- paket yapmak
- paket bohça
- paket, koli, bohça, bağlama, sürü, yığın, takım, arazi parçası, parsel, hisselerine ayırmak, doğramak, hisselerine bölmek, hurdalamak, parçalamak, bohça halinde bağlamak, bükmek