- tava
isim Yağ kızdırma, yiyecek kızartma vb. işlere yarayan, uzun saplı yayvan kap
- tüm
isim Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi"Parasının tümünü kaybetti."
- tüm
isim Tümsek
- tencere
isim İçinde yemek pişirilen, kapaklı, genellikle metal kap"Bir çocuğa tencere getirmesini tembihliyordu." - A. Kutlu
- kafatası
isim, anatomi İnsanda ve omurgalılarda içinde beyin bulunan, başın kemik bölümü
- Pan
Yatay x-aksı boyunca uzanan bir kamera hareketi.
- kefe
isim Terazi gözlerinden her biri
- sahan
isim Derinliği az olan kap"Büyük bir bakır sahan içinde tarhana çorbası vardı." - N. Cumalı
- kaydırma
isim Kaydırmak işi
- tepsi
isim Fincan, tabak, bardak vb. şeyleri taşımaya yarayan, derinliği olmayan, türlü büyüklükte düz kap
- netice vermek
sonuç vermek"Konferansın müspet bir neticeye iktiran etmemiş olduğu malumunuzdur." - Atatürk
- tembul
isim, bitki bilimi Hindistan'da yetişen, tırmanıcı bir tür biber ağacı (Piper betle)
- Nispeten yassı, sapı olan, kenarları yukarı kalkık, içinde kızartma yapmak için kullanılan mutfak aracı.
- terazi gözü
- maden cevherini yıkamak
- tuzlada tava
- tava, lavabo taşı, elek, suda yüzen ince buz, elemek, süzmek, elekle aramak, acımasızca eleştirmek,
- başarıya ulaşmak muvaffak olmak .
- buzul parçası. a flash in the pan kuru gürültü
- eski tüfeklerde falya tavası
- maden cevherini ayırma işinde kullanllan demir tava
- panchromatic
- sonuç vermeyen gayret
- sonuç vermeyen gayret.
- tavada pişirmek: leğende yıkamak
- yatay kaydırma