- yastık
isim Başın altına koymak veya sırtı dayamak için kullanılan, içi yün, pamuk, kuş tüyü, ot vb.yle doldurulmuş küçük minder"Isınmayı umarak başımı yastığa gömüyorum." - A. Ümit
- ev
isim Yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı
- tampon
isim Bir deliği kapamaya yarayan, herhangi bir maddeden yapılmış büyük tıkaç
- blok
isim Kocaman ve ağır kitle
- bloknot
isim Yaprakları kolayca çıkartılabilecek bir biçimde yapılmış not defteri"Bloknot sağda, takvim her zaman önünde." - Y. Z. Ortaç
- doldurmak
-i Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek"Bunu bilmek içimi kederle dolduruyordu." - A. Ağaoğlu
- doldurma
isim Doldurmak işi"Cesaretini toplamak için küçük kırbasına şarap doldurmayı unutmamıştı." - İ. O. Anar
- şişirmek
-i Şişkin bir duruma getirmek"Nefesinin olanca gücü ve hızıyla şişirdiği tulumu dudaklarına yanaştırdı." - O. C. Kaygılı
- ıstampa
isim Ağaç, metal vb. üzerine oyulduktan sonra bir yere basılan biçim
- haydut
isim Silahlı soygun yapan, yol kesen kimse"Her insan öldüren, serseri, haydut olmaz." - A. Gündüz
- altlık
isim Tabak, bardak vb. nesnelerin altına konulan şey"Bardak altlığı."
- takviye etmek
sağlamlaştırmak, kuvvetlendirmek, desteklemek"Şimdi arzu buyrulursa dostluğumuzu takviye için şöyle bir iki kadeh atalım." - N. Hikmet
- Uydu, Transponder kanal zayıflatması için argo. Bu transponderi çok kuvvetli sinyallerden korumak üzere devreye elektriksel direnç ekleyen bir elektronik cihazdır.
- şişirilmiş
- ayak sesi
- ped
- kağıt destesi
- semer yastığı
- sessizce yürümek
- takviye edilmiş
- yol kesen kimse