- göz yummak
görmezlikten gelmek, hoş görmek, bağışlamak
- bakış
isim Bakma işi"Görenin kanını kaynatan bir tadı vardı duruşunun, bakışının." - Y. Kemal
- affetmek
-i Bağışlamak"Açgözlülüğü içeride de dışarıda da affetmeyen gözü tok insanlarız." - A. N. Asya
- hâkim olmak
buyruğunu yürütmek, egemenliğini sürdürmek"Arkasında yavaş fakat çok hâkim bir ses işitmişti." - A. Gündüz
- bakmak
-e Bakışı bir şey üzerine çevirmek"Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim" - C. S. Tarancı
- atlamak
-den Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak"Duvardan atlamak. Hendekten atlamak."
- görmemezlikten gelmek
- gözardı etmek
- önem vermemek
- gözden kaçırmak
- -e nazır olmak, bakmak, gözden kaçırmak, görememek, atlamak, göz yummak, affetmek
- dikkate almamak
- gözden kaçırma
- yukarıdan seyretme
- yüksek yer