- dişi
sıfat, anatomi Yumurta oluşturan veya yavru doğuran (birey)
- başkası
zamir Diğer bir kişi, herhangi bir kimse, diğeri, ötekisi"Sana peşin haber vereyim ki onlar kızlarının başkası ile âşıktaşlık yapmasını istemezler." - O. C. Kaygılı
- başka
sıfat Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge"Başka bir şeyi daha aklıma iyice sokuyordum." - A. Kutlu
- bir daha
zarf İkinci kez"Çocukluklarını bütün bütün kaybedenler, bir daha çiçek açmak gücü bütün bütün yok olan kurumuş ağaçlar gibidirler." - N. Hikmet
- iyi
sıfat İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı"Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum." - F. R. Atay
- öbür
sıfat Öteki, diğer"Öbür odaya gelen gelini hiç görmedim." - A. Kutlu
- öteki
zamir Diğeri, öbürü"Bu iki perdelik bir oyun imiş, bitince ötekini oynayacaklarmış!" - M. Ş. Esendal
- gayrı
sıfat Başka, diğer
- farklı
sıfat Farkı olan, aralarında fark bulunan, değişik, ayrımlı"En dipte ikişer ayak merdivenle çıkılan ayrı iki odada farklı aileler otururlardı." - A. Kutlu
- geçinmek
nsz Yaşamak için gerekeni sağlamak"Avla geçinen bir kabile, bu gıdaları tesadüfe borçlu olduğuna inanabilir." - C. Meriç
- diğer
sıfat Başka, özge, öteki, öbür"Diğer misafirlerimle meşgul olamadım." - Ö. Seyfettin
- sair
sıfat Başka, öteki, diğer"Onun sair işlerini bir dereceye kadar engelledi ise de ne zararı var!" - M. Ş. Esendal
- diğer bir
- başka türlü
- başka birisi
- başka kimse
- başka suretle
- diğer, öteki, öbür, başka, özge, diğeri, öbürü, başkası, özgesi
- olmayan