- çamur
isim Su ile karışıp bulaşır ve içine batılır duruma gelmiş toprak, balçık"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
- bataklık
isim Çok derin olmayan sularla örtülü batak bölge, aynaz, azmak"Stadyuma, mekteplere yakın, onların burnu dibinde olan bu dere, hakikatte bir bataklıktır." - N. Hikmet
- balçık
isim İçinde çeşitli organik maddeler bulunan, genellikle killi, koyu, yapışkan çamur, mil"Yolları ve tarlaları görünce bir balçık ve çamur gölünü yarmak zorunda olduğumuzu anlamıştım." - S. Ayverdi
- sızıntı
isim Sızan şey"Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti." - A. Gündüz
- sızmak
-den İnce aralıklardan veya gözeneklerden az miktarda ve belli olmadan yavaş yavaş akmak, çıkmak"Cam kenarlarından sızacak esintiyle hasta olacağından korkar." - S. Birsel
- sızdırmak
-i Sızmasına yol açmak"Bu küp suyu sızdırıyor. Son kadeh adamı sızdırdı."
- duyulmak
nsz Duyma işine konu olmak"Arada bir küçük dalgaların kâh gülüştükleri, kâh ağlaştıkları duyulur." - A. Ş. Hisar
- dışarı sızmak
- sızdıran
- sulu çamur
- sızıp akmak
- dışarı vermek
- dışarı vermek.
- okyanus diplerinde bulunan ve böcek kabuklarından meydana gelmiş sulu çamur
- sepicilikte kullanılan meşe kabuğu suyu
- sulu çamur gibi
- sulu çamur gibi.
- sızan şey. oozy sızıntılı
- sızıntı, sızmak, sızdırmak, sulu çamur, balçık, bataklık, ahek