- bir
isim Sayıların ilki
- bir kere
zarf Aslında"Bir kere sen konuşunca öteki şıp diye anlayacak." - E. Şafak
- bir defa
zarf İlk önce, hele
- bu sefer
zarf Bu defa, bu kez"O, bu sefer narin ve utangaç kıza döndü." - O. C. Kaygılı
- bir zamanlar
zarf Zamanında, vaktiyle, eskiden, bir keresinde"Bir zamanlar, sertliğinden, karşında nefes alamazdık." - N. F. Kısakürek
- bağlaç
isim, dil bilgisi Eş görevli kelimeleri veya önermeleri birbirine bağlayan kelime türü, rabıt, rabıt edatı: Ve, ya, veya, ya da birer bağlaçtır
- önceki
sıfat Önce olan, evvelki, mukaddem, sabık"Önceki başkan."
- ki
bağlaç Anlam bakımından birbirleriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan bir söz
- hemen
zarf Çabucak"Bugün yarın Kayseri'den haber gelir zaten. Hemen gideriz." - N. Hikmet
- eskiden
zarf Geçmiş zamanlarda, geçmiş çağlarda, geçmişte, mukaddema"Aynı şeyi eskiden de görmemiş miydim?" - A. Ağaoğlu
- bir zaman
zarf Geçmiş zamanda, eskiden, vaktiyle"Görsem Erenköyü'ndeki leylaklı bahçede / Canan'la bir zaman konuşup içtiğim yeri" - Y. K. Beyatlı
- gibi
edat -e benzer"Bu göz alabildiğine düzlük, sinsi bir bataklık gibidir." - A. Erhat
- bir vakitler
zarf Geçmiş zamanda, eskiden, vaktiyle
- olur olmaz
isim Rastgele, sıradan, kimliği, niteliği belirsiz kişi"Öyle olur olmaza ağzını açıp da bir çift laf etmez." - Y. Kemal
- derhal
- bir kez
- -diği zaman
- -ince
- bir kez, bir kere, bir zamanlar, eskiden, -diği zaman, -dimi, -ince
- herhangi bir zamanda
- var olan