anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

old

Kelimeler > O ile başlayan kelimeler > old nedir ?
old
old, old nedir ,old ne demek
  • eski

    sıfat Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı"Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden?" - N. Ataç

  • yas

    isim Ölüm veya bir felaketten doğan acı ve bu acıyı belirten davranışlar, matem"En büyük bahtiyarlık yasını dindiremez / Baba, benim kalbime sensiz kimse giremez" - F. N. Çamlıbel

  • çok

    sıfat Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı"Bana matematik çok kolay geldi." - F. R. Atay

  • yaşlı

    sıfat Yaşı ilerlemiş, kocamış, ihtiyar (kimse)"Bir kez daha çocuğun taşkın neşesinden tedirgin oldu yaşlı kadın." - E. Şafak

  • yaşlı

    sıfat Yaşla dolmuş (göz)"Hıçkırarak yaşlı gözlerini kaldırdı." - Ö. Seyfettin

  • antik

    sıfat, tarih İlk Çağdaki uygarlıklarla, özellikle eski Yunan ve Roma uygarlıkları ile ilgili olan, antika

  • ihtiyar

    sıfat Yaşlı, kocamış olan, pir (kimse), genç karşıtı"Bir gün odama kızgın bir ihtiyar girdi, elindeki bir tomar kâğıdı neredeyse fırlattı masama." - A. Kulin

  • ihtiyar

    isim Seçme

  • antika

    sıfat Tarihsel bir döneme ait olan"Sofadaki antika yerli saat, ihtiyar göğsü hırlaya hırlaya ağır ölçülü vuruşlarla gece yarısını çaldı." - H. R. Gürpınar

  • kadim

    sıfat Başlangıcı olmayan, eski, ezelî"İki hanım arkadaş rastlaşıyorlar, birbirinden saklısı gizlisi olmayan iki kadim arkadaş." - A. Boysan

  • sevgili

    isim Sevilen ve âşık olunan kimse, yavuklu, dost, yâr, canan"Onun mezarında hayatının ilk ve son sevgilisinin mezarında ilk ve son defa ağladı." - N. Hikmet

  • ihtiyarlamak

    nsz Yaşı ilerlemek, yaşlanmak, kocamak"İnsan ihtiyarlayınca bir sürü manasız şeylerle farkında olmadan meşgul oluyor." - A. M. Dranas

  • harika

    sıfat Yaradılışın ve imkânların üstünde nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran"Türk tarihi harikalarla doludur."

  • önceki

    sıfat Önce olan, evvelki, mukaddem, sabık"Önceki başkan."

  • bayat

    sıfat Taze olmayan"Dükkânlar karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayaktakımı her gün artıyor." - H. E. Adıvar

  • tecrübeli

    sıfat Tecrübesi olan, görmüş geçirmiş"Bu tecrübeli deniz kurdunun muhakkak bir beklediği var." - F. F. Tülbentçi

  • yaşında

    bir yaşını henüz bitirmiş"Yaş otuz beş, yolun yarısı eder." - C. S. Tarancı

  • kullanılmış

    sıfat Az veya çok bir zaman için başkasının malı olmuş, yeni olmayan, müstamel"Kullanılmış saat."

  • köhne

    sıfat Eskiyip yıpranmış, bakımsız kalmış"Annemin çocukluğundan beri yanından ayırmadığı köhne ciltli, küçük bir Mushaf'ı vardı." - Y. K. Beyatlı

  • pişkin

    sıfat Gereğince pişmiş"Pişkin ekmek."

  • Nispeten uzun süredir yaşayan veya var olan.
  • eskimiş
  • modası geçmiş
  • aşınmış
  • babacan kimse
  • eskiden kalma
  • meleke sahibi
  • oldukça yaşlı
  • sözü geçen kimse
  • yaşlı, ...yaşında, eski, eski, önceki, deneyimli, pişkin
  • yıpranmış
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • coarse
  • rough
  • dull
  • out of action
  • almighty
  • sick
  • grand
  • bongo
  • bulky
  • important

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı