- suç
isim Törelere, ahlak kurallarına aykırı davranış
- kusur
isim Eksiklik, noksan, nakısa"Bizden şerefli yırtıcı kuş, kan emen böcek / Tanrı'm o yolda rızkını vermiş, kusuru yok." - M. Çınarlı
- saldırı
isim Kötülük yapmak, yıpratmak amacıyla doğrudan doğruya silahlı veya silahsız bir eylemde bulunma, hücum, taarruz, tecavüz"Ancak delikanlı, kargının sapını yere gömüp ucunu ata doğrultarak hasmının saldırısını engelliyordu." - İ. O. Anar
- hücum
isim Saldırı"Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı / Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı" - Y. K. Beyatlı
- Cinayet
Cinayet, bir kimsenin başka bir kimseyi bilerek öldürmesi eylemidir.
- cürüm
isim, hukuk Suç"Suçlu cürmünü inkâr etmekte ve saçma sapan ifadeleriyle tahkikatı karıştırmak istemektedir." - N. Hikmet
- kabahat
isim Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet"Bir kabahat gizlenirse büyür, söylenirse küçülür." - P. Safa
- hakaret
isim Onur kırma, onura dokunma
- gücendirme
isim Gücendirmek işi
- tecavüz
isim Saldırı"Çekler bir Alman tecavüzü karşısında mutlaka silaha sarılacaklardır." - Y. K. Karaosmanoğlu
- dargınlık
isim Dargın olma durumu"Bu dargınlığa onun da canı sıkıldı." - M. C. Kuntay
- incitme
isim İncitmek işi
- onur kırma
- suç kabahat hakaret
- suç, kusur, kabahat, yasaya aykırı davranış, saldırı, gücendirme, kırma, hakaret