- üstünlük
isim Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan, avantaj"Bunlar kendilerini kıskançlık gibi, üstünlük gibi gençlik hislerine kaptıran hanımlardı." - A. Ş. Hisar
- olasılık
isim Bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, ihtimal"O gün biyolojicinin yazılı yapma olasılığı vardı." - Ç. Altan
- şans
isim Mantıkla açıklanamayan birtakım rastlantısal olayların nedeni olan güç, baht, talih, felek"Bir hafta içinde kayıplar ve kazanmalarla şansım değişti." - R. H. Karay
- fark
isim Bir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, ayrım, nüans"Emanete ihanet etmek veya etmemekle insan öteki mahlukattan ayrılır veya onlardan farkı kalmaz." - İ. Özel
- avantaj
isim Üstünlük
- anlaşmazlık
isim İki veya daha çok tarafın düşünce ve amaçları arasında ayrılık, uyuşmazlık, ihtilaf, ikilik, maraza, sürtüşme"Hüdai ile olan anlaşmazlıklar durulacak gibi değildi." - A. Kulin
- ihtimal
isim Bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, olasılık"Bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin?" - O. N. Akın
- eşitsizlik
isim İki veya daha çok şeyin eşit olmaması durumu, müsavatsızlık"Köy öğretmeni, köy çocuğunun zekâsını geliştirmeye ehemmiyet vermekle bu eşitsizliği telafi edebilir." - M. Kaplan
- olasılık, şans, ihtimaller,
- bir bahiste konulan paralar arasındaki oran farkı
- ihtimal oranı. odds and ends ufak tefek şeyler
- olasılıklar oranı