-  amaç isim Ulaşmak istenilen sonuç, maksat"Evet ama öteki kızı bu iş için kaçırdılarsa amaçlarına ulaştılar." - A. Ümit  
-  gerçek isim Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat"Esasen bizim için millî varlık ile istiklal ve hürriyet aynı gerçeğin çeşitli cepheleridir." - M. Kaplan  
-  erek isim Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, maksat, hedef"Onun metodunu uygulamakla araştırıcının varamayacağı erek yoktur." - A. Erhat  
-  tarafsız sıfat Yansız  
-  hedef isim Nişan alınacak yer, nişangâh  
-  nesne isim Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje  
-  meram isim İstek, amaç, gaye, maksat"Benim meramım sana yalnız bir şey sormak." - Ö. Seyfettin  
-  garaz isim Kin  
-  maksat isim İstenilen şey, amaç, gaye, erek"Bugün oraya gitmeden evvel, Maarif idaresine uğradım. Maksadım evrakı geriye almaktı." - R. N. Güntekin  
-  mercek isim, fizik İçinden geçen paralel ışınları düzenli bir biçimde birbirine yaklaştıran veya birbirinden uzaklaştıran, camdan veya ışık kırıcı herhangi bir maddeden yapılmış, genellikle küresel yüzeylerle sınırlanmış saydam cisim, adese, lens  
-  objektif sıfat, felsefe Nesnel, subjektif karşıtı"Bunu ben objektif bir haber diye yazıyorum." - N. Hikmet  
-  obje isim, felsefe Nesne"Şimdi bunlar sırf müzelik birer obje olarak duruyorlar." - H. Taner  
-  gaye isim Elde edilmesi gereken, ulaşılmak istenen şey, amaç"İnsanoğlunun gayesi ölmek değil, yaşamak ve galebe çalmaktır." - M. Kaplan  
-  güdek isim Amaçlanan sonuç, güdülen şey  
-  nesnel sıfat Nesne ile ilgili, nesneye ilişkin, öznel karşıtı  
-  yansız sıfat Birinden yana olmayan veya bir düşünceye, bir isteğe katılmayan, onu desteklemeyen, yan tutmayan, tarafsız, bitaraf, nötr  
- garez
- amaca ait
- dıştan olan
- öznel olmayan
- nesneye ait
- tarafsız, yansız, nesnel, objektif, amaç, hedef, mercek, objektif