- haber
isim Bir olay, bir olgu üzerine edinilen bilgi, salık"Bir zabit nefes nefese şu haberi getirdi." - O. S. Orhon
- bilgi
isim İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat
- bildirme
isim Bildirmek işi, beyan, tebliğ
- duyuru
isim Herhangi bir olguyu, bir işi, bir durumu duyurmak için yayımlanan yazılı veya sözlü haber, ilan
- bildirim
isim Bildirme işi
- malumat
isim Bilgi"Bu hakikatler artık çocukların bildikleri en basit malumat sırasına geçmiştir." - H. R. Gürpınar
- ihbarname
isim Haber verme kâğıdı, bildirim, ihbariye
- ihtar
isim Uyarma, dikkat çekme, uyarı"Karısının bu ikinci ihtarı ile biraz bozulan adam salıncaktan atladı." - O. C. Kaygılı
- bildiri
isim Resmî bir makam, kurum veya resmî olmayan bir örgüt, topluluk tarafından herhangi bir durumu ilgililere duyurmak için yazılan yazı, tebliğ, deklarasyon, manifesto"Akşamüstü salona çıktığında kapının altından atılmış bir bildiri buldu." - Y. Atılgan
- tebliğ
isim Bildirme"Heyet reisi selamlarının size tebliğine beni memur ettiler." - P. Safa
- havadis
isim İlgi ile karşılanabilecek haber"Şiirde gazete havadisini andıran bir mısra da bulunabilir." - A. H. Çelebi
- bilgilendirme
isim Bilgilendirmek işi
- tebliğ etme
- haber verme
- tebliğ, bildiri, bildirge