- düzgün
sıfat Doğru ve pürüzsüz, muntazam"Ayşe çayı demlemiş, düzgün dilimlerle francala kesiyordu." - C. Uçuk
- olağan
sıfat Sık sık olan, olagelen, doğal, tabii, olmadık karşıtı"Dilimizi doğru yazmak, doğru konuşmak olağan değil ulusal bir görevdir." - T. Buğra
- günlük
sıfat O günkü, o günle ilgili
- günlük
isim Tütsü için kullanılan bir tür ağaç sakızı"Derinlerden gelen öd ve günlük kokuları etrafı ve havayı sardı." - A. H. Müftüoğlu
- uygun
sıfat Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar
- standart
sıfat Belli bir tipe göre yapılmış veya ayrılmış, ölçün, ölçünlü, tek biçim
- ortalama
isim Ortalamak işi
- dikey
sıfat, matematik Başka bir doğru ile kesiştiğinde onunla birlikte dik açı oluşturan (doğru çizgi), amudi"a, b doğrusuna c noktasından dikey bir doğru indirilince 90 derecelik açı oluşur."
- normal
sıfat Kurala uygun, alışılagelen, olağan, düzgülü, aşırılığı olmayan, uygun"Atatürk'ün normal zamanlarda insana okşamak arzusunu veren ipek gibi saçları birdenbire yelelenirdi." - Y. K. Karaosmanoğlu
- muntazam
sıfat Düzgün
- alışılmış
sıfat Her zamanki, mutat"Yayımcılar, kazanç amacıyla alışılmış yapıtlar sunarlar okuyucuya." - N. Cumalı
- düzgülü
sıfat Düzgüye uygun, normal
- norm
isim, felsefe, toplum bilimi Yargılama ve değerlendirmenin kendisine göre yapıldığı ölçüt, uyulması gereken kural, düzgü
- çoğunlukla
zarf Çoğunluğa dayanılarak, ekseriyetle"Karar çoğunlukla alındı."
- alışılmış durum
- normal, olağan, orta, ortalama
- normal’ity tabiilik
- tabii olarak