- kibar
sıfat Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan (kimse)"İşte senin bu kibar, bu efendi hâllerine bayılıyorum." - Y. Z. Ortaç
- yüksek
sıfat Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan, alçak karşıtı"Mekik dokuduğu yüksek bez tezgâhından kalktı." - Ö. Seyfettin
- dürüst
sıfat Sözünde ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan, doğru (kimse)"Dürüst bir insan, inansa da inanmasa da mefhumları yerli yerinde kullanmak borcundadır." - N. F. Kısakürek
- asıl
isim Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı"Bir belgenin aslı."
- ulu
sıfat Erdemleri bakımından çok büyük, yüce"Aile uluları arasında buna bir çare bulmak için dertleşmeler olur." - R. N. Güntekin
- soylu
sıfat Doğuştan veya hükümdar buyruğuyla, bazı ayrıcalıklara sahip olan ve özel unvanlar taşıyan (kimse), asaletli, asil, kerim"Soylu kişidir, iyi bir öğrenim görmüştür, zekidir, yeteneklidir." - N. Cumalı
- yüce
sıfat Yüksek, büyük, ulu, ulvi"Yüce duygular, derin düşünceler ona göre değildir." - S. Taşer
- yüce gönüllü
sıfat Soylu, asil
- mükemmel
sıfat Kusursuz"Sesinizin tonalitesi mükemmel." - N. Hikmet
- heybetli
sıfat Görünüşü korku ve saygı uyandıran"Böyle heybetli, akıllı adam, sana hocalık etmiş adam ölür mü hiç?" - N. Hikmet
- cesur
sıfat Yürekli"Bu, yeterince cesur olamadığımın bir göstergesi olabilir." - İ. O. Anar
- asilzade
sıfat Soylu"Hiç kibar sınıfından, asilzade bir gencin oyuncu olduğunu gördünüz mü?" - P. Safa
- aristokrat
sıfat Soylu erki yanlısı
- alicenap
sıfat Cömert
- soyluluk
isim Soylu olma durumu, asillik, asilzadelik, zadegânlık, asalet, asaletlilik, necabet"Toplumsal sınıf ayrışımı ve soyluluk pek az oyunda ele alınmıştır." - M. And
- çok güzel
- mertçesine
- soydan
- soylu kimse
- soylu kimse, asilzade, soylu, soylu, soydan asil, yüce, asil, yüksek