- yudum
isim Sıvı içiminde ağza alınan miktar"Tek bir yudum bile almıyordu bardağından ama zaten yeterince içtiği aşikârdı." - E. Şafak
- kesme
isim Kesmek işi"Bir dönem, içkiyi haftalarca tamamen kesmeyi başardığım için, ondan sonra içtiğim her kadeh, bir adım gerilemek demekti." - E. Şafak
- ayaz
isim Duru, sakin havada çıkan kuru soğuk"Sürüp gider en sert ayazlarda bile / Bir tatlı sıcak kış vakti" - B. Necatigil
- çalmak
-i, -e Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak"İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı." - F. R. Atay
- yakalamak
-i Bir kimseyi veya bir şeyi elle tutmak"Üç ince dalı birleştirerek sıkıca yakaladım." - R. H. Karay
- faal
sıfat Çok çalışan, çalışkan, canlı, hareketli, aktif"Medeni milletler arasında faal bir unsur olabileceğimizi ispat etmemiz lazımdır." - F. R. Atay
- kırpmak
-i Parçalara ayırmak, kesmek, kırkmak
- tırmık
isim Tırnak beresi"Yüzünde tırmıklar vardı." - P. Safa
- dondurmak
-i Donmasını sağlamak
- kesmek
-i Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak"İpi kesmek."
- ısırmak
-i Dişleri arasına alıp sıkmak"Dolu bir kadeh içti ve meze yerine alt dudağını ısırdı." - A. Gündüz
- dişlemek
-i Bir şeyin bir parçasını ısırmak veya koparmak"Bu elmayı kim dişledi?"
- çimdiklemek
-i Bir kimsenin etini başparmakla işaret parmağı arasında kıstırarak sıkıp acıtmak
- çimdik
isim Çimdikleme işi
- sızlatmak
-i Sızlamasına sebep olmak
- ısırıcı
sıfat Isırma özelliği olan
- hızlı gitmek
- azıcık içki içmek
- kesip koparma
- soğuktan kavrulma
- çimdiklemek, kıstırmak, ısırmak,
- alaylı ve kırıcı söz. nip and tuck daradar
- ayaz çimdik azıcık içki
- az kalsın. nip in the bud başlangıçta durdurmak veya bastırmak. nippy acı
- büyümesini engellemek
- içki yudumlamak
- içki yudumlamak.