- örtmek
-i Korumak, görünmez duruma getirmek veya gizlemek için üstüne bir şey koymak"Kadın bebeğini itina ile yatırdı, yüzünü örttü." - A. Gündüz
- sarmak
-i Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek
- azaltmak
-i Az denecek bir miktara indirmek"İlk işleri kullandıkları renkleri azaltmak oluyor." - B. R. Eyuboğlu
- hafifletmek
-i Hafiflemesine yol açmak, hafifleştirmek, tahfif etmek"Damatlarının bu işten memnun görünmesi, onun azap ve sıkıntısını yarı yarıya hafifletiyordu." - R. N. Güntekin
- boğmak
isim Boğum yeri
- sarınmak
-e Kendi üstüne sarmak"Çıkınca yıkandı, kurulandı, havluya sarınıp odasına döndü." - Y. Atılgan
- sarınacak şey
- sesi boğmak
- bir maddeyi alev ve gazlara temas ettirmemek için kullanılan fırın gözü.
- gevişgetirenlerin ve diğer bazı hayvanların tüysüz üst dudağı ve burnu.
- sesi boğmak için kullanılan örtü veya sargı