- ticaret
isim Ürün, mal vb. alım satımı"Ne ziraat ne ticaret için kâfi nüfus kaldı." - F. R. Atay
- ticari
sıfat Ticaretle ilgili, ticarete ilişkin"Mektup uzun değildi, biraz da ticari bir lisanla yazılmıştı." - P. Safa
- satıcı
isim Alıcıya bir şey satan kimse"Bütün satıcılar onu tanıdık bir yüzle karşılıyorlardı ve her yerde aşırı bir itibar görüyorduk." - K. Bilbaşar
- tacir
isim Ticaretle uğraşan kimse, tüccar"İhtiyar tacir kâtibine bir şeyler yazdırtıyordu." - H. R. Gürpınar
- tüccar
isim Ticaret yapan, ticaretle uğraşan kimse, tacir"Ova köylerinde sözü geçen bir koyun tüccarı ile orada buluşacaktı." - T. Buğra
- perakendeci
isim Malını perakende olarak satan tüccar
- dükkâncı
isim Dükkân işleten kimse"Dükkâncıları bayrak asmaya teşvik edecekti." - H. C. Yalçın
- ticarete ait
- mağaza sahibi
- tacir tüccar
- tüccar, tacir