-
dış ticaret : isim, ekonomi Bir devletin yabancı devletlerle yaptığı alışveriş, ithalat ve ihracatın tamamı
-
ticarethane : isim Ticaret işlerinin yürütüldüğü yer"Ben gazeteciyim. Bir ticarethanenin sahibiyim." - N. F. Kısakürek
-
ticaret ataşesi : isim Yurt dışında ticaret işleri ve hareketleriyle ilgilenmek üzere görevlendirilen memur, ticari ataşe
-
ticaret borsası : isim, hukuk Ticaret mallarının işlem gördüğü borsa
-
ticaret coğrafyası : isim Bir ülkenin ticaretle ilgili her türlü ilişkisini ve bunun nedenlerini inceleyen coğrafya bilimi
-
ticaret filosu : isim, denizcilik Aynı bayrak altında çalışan her türden ticaret gemilerinin tümü
-
ticaret gemisi : isim, denizcilik Devlet veya özel sermayece işletilen, ticaret amacıyla kullanılan gemi
-
ticaret işletmesi : isim Kazanç sağlamak amacıyla çalışan işletme
-
ticaret limanı : isim, denizcilik Dış ülkelerle alışverişin yapıldığı liman
-
ticaret mahkemesi : isim, hukuk Ticaret davalarına bakan mahkeme
-
ticaret merkezi : isim Çeşitli ürünlerin ve malların pazarlandığı, ticari ilişkilerin kurulduğu yer
-
ticaret odası : isim Tüccarlar arasında dayanışmayı sağlamak, ortak sorunlarla uğraşmak, yabancı tüccarlarla ilişki kurmak, ortak çıkarları korumak için kanun ile kurulan tüzel kişiliğe sahip kurum
-
ticaret sicili : isim, hukuk Ticaret mahkemelerinin bulunduğu yerlerde ticari işlemlerin kayıt ve tescil edildiği ve herkesin yararlanabileceği resmî kütük
-
bavul ticareti : isim Gümrük vergisi ödenmemiş eşyayı bavul veya çantalarla sınırdan geçirerek iç veya dış piyasada değerlendirme işi
-
kadın ticareti : isim Kız çocukları ile kadınların gizlice kaçırılarak veya doğrudan para karşılığında satılması"Kadın ticaretinin bu kadar serbestçe yapıldığı bir yer daha bulmak mümkün değildi." - F. F. Tülbentçi
-
nüfuz ticareti : isim Bir kimsenin bulunduğu makamın gücüne dayanarak bazı işlere karışıp kendine çıkar sağlaması"Ben yıllardan beri bir türlü bu nüfuz ticareti üzerinde davamı anlatamamışımdır." - F. R. Atay