- çok
sıfat Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı"Bana matematik çok kolay geldi." - F. R. Atay
- pek çok
sıfat Yeterinden fazla, bir hayli"Ona hayran olanlarımız pek çok fakat ne yazık ki onu hakkıyla okumuş ve anlamış bulunanlarımız pek azdır." - İ. A. Gövsa
- kopya
isim Bir sanat eserinin veya yazılı bir metnin taklidi, asıl karşıtı"Edebiyatımız iptidai, resmimiz basit, felsefemiz kopya, okuma yazma bilmek bir irfan sayılıyor." - P. Safa
- teksir
isim Çoğaltma
- birçok
sıfat Oldukça çok, sayısı belirsiz, bir hayli, müteaddit"Bir insan için güzel olanın, daha birçok insan için de güzel olması pek muhtemeldir." - N. Ataç
- büklüm
isim Kıvrım"Yırtılmış atılmış o kâğıtlar ki hayatım / Her parçası, her büklümü üstünde adın var" - M. C. Kuntay
- teksir etmek
yazıyı çoğaltmak
- değişik
sıfat Değiştirilmiş, muaddel"Yasanın değişik onuncu maddesi gereğince..."
- çoğaltmak
-i Miktarını, sayısını, ölçüsünü artırmak, fazlalaştırmak, ziyadeleştirmek"Şüphe yok ki ölçüsüz bir para israfı bu borçları daha çoğaltacak, hiç azaltmayacaktı." - P. Safa
- çeşitli
sıfat Çeşidi çok olan, türlü, mütenevvi"Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı." - A. Kutlu
- dağıtıcı
isim Mektup, gazete vb. şeyleri dolaşarak dağıtan kimse, müvezzi
- türlü türlü
sıfat Çeşit çeşit"Âdem'den bu deme neslim getirdi / Bana türlü türlü meyve getirdi" - Âşık Veysel
- çeşit çeşit
sıfat Çeşitli olan, türlü türlü"Varsayın, ayaklarının altına çeşit çeşit kürkleri ben sereyim." - R. H. Karay
- Denizcilik, İçinden, yakıt ve su borularının geçtiği ve bunlara ait valfların bulunduğu sandık.
- çokkatlı
- birkaç ağızlı boru
- taksim borusu
- taksim borusu.
- teksir edilmiş kopyalardan biri
- türlü türlü, çok