- işini uydurmak
kurnaz, açıkgöz davranarak işine istediği gibi biçim vermek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
- idare
isim Yönetme, yönetim, çekip çevirme"Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş." - Atatürk
- kontrol etmek
denetlemek
- idare etmek
yönetmek, çekip çevirmek"Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş." - Atatürk
- tertip etmek
düzenlemek, hazırlamak
- çevirmek
-i Bir şeyin yönünü değiştirmek"Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi." - Y. Z. Ortaç
- yönetmek
-i Bir kurum veya kuruluşun yasalara, kurallara ve belli şartlara uygun biçimde işlemesini sağlamak, idare etmek, tedvir etmek
- kullanmak
-i Bir şeyden belli bir amaçla yararlanmak"Parmaklarının arasındaki mendili eskiyinceye kadar kullandığın hiç oldu mu?" - H. C. Yalçın
- düzenlemek
-i Düzenli, düzgün duruma getirmek, düzen vermek, tanzim etmek"Odasını düzenledi."
- yapmak
-i Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek"Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır." - Ç. Altan
- terbiye etmek
eğitmek"Hepsi de karşılıklı bir iyilik ve bir terbiyeden istifade etmekteydiler." - A. Ş. Hisar
- yola getirmek
birinin bir konudaki ters tutumunu düzeltmek
- başarmak
-i Bir işi istenilen bir biçimde bitirmek, muvaffak olmak"Birçok şeyi unutabilmeyi istediğim çok zamanlarım oldu ama bunu bir türlü başaramadım." - A. Ağaoğlu
- geçinmek
nsz Yaşamak için gerekeni sağlamak"Avla geçinen bir kabile, bu gıdaları tesadüfe borçlu olduğuna inanabilir." - C. Meriç
- varmak
-e Erişilmek istenen yere ayak basmak, ulaşmak, vasıl olmak"Hangi limana varacağını bilmeyen gemiciye derin bir denizcilik bilgisinin faydası ne?" - İ. Özel
- vasıl olmak
ulaşmak, varmak
- kandırmak
-i Kanmasını sağlamak, inandırmak, ikna etmek"Beni kendisiyle yalnız bırakmaya ve geceyi beraber geçirmeye kandırmak istiyor." - E. İ. Benice
- becermek
-i Güç görünen bir iş veya duruma çözüm bulmak, üstesinden gelmek"Birinin yardım etmesi gerek. Tek başına beceremezsin." - A. Ümit
- yolunu bulmak
yasal olmayan yollardan kazanç sağlamak
- üstesinden gelmek
- işini çevirmek
- müdür olmak
- yönetmek, idare etmek, kontrol altına almak, dizginlemek, dize getirmek, başarmak, becermek, yapmak, üstesinden gelmek, yemek/içmek/almak/istemek