- tek
sıfat Eşi olmayan, biricik, yegâne"Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir." - Y. Z. Ortaç
- tek
sıfat Sessiz, hareketsiz, uslu
- yalnız
sıfat Yanında başkaları bulunmayan"Sokaktaki yalnız çocuk."
- kasvetli
sıfat Sıkıntılı"Eski mahalle çok kasvetli, loş bir mahalle idi." - O. C. Kaygılı
- kimsesiz
sıfat Annesi babası, yakını, koruyucusu olmayan (kimse), sahipsiz"Ocağın kimsesiz çocukları okuttuğunu da biliyordum." - F. R. Atay
- münzevi
sıfat Topluluktan kaçan, yalnız başına kalmayı seven
- yapayalnız
sıfat Yanında kimse veya hiçbir şey bulunmayan (kimse)"Burada, su değirmeninin yanında yapayalnızım." - A. Ağaoğlu
- ıssız
sıfat Kimse bulunmayan veya az kimse bulunan, tenha, yaban"Köşkün bütün odaları ıssız." - P. Safa
- tenha
sıfat Issız
- garip
sıfat Kimsesiz, zavallı
- gariban
sıfat Kimsesiz, zavallı, garip
- kimsesizlik
isim Kimsesiz olma durumu, yalnızlık, bikeslik"Gecenin mutlak, kimsesizliği bir kat daha öğreten sükûtu yerine bu kaynaşma ruha ferah veriyor." - E. İ. Benice
- terkedilmiş
- yalnız ve mutsuz, kimsesiz, ıssız
- yalnızlıktan ruhu sıkılmış