- açık
sıfat Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı"Açık pencereden, pastırma yazının mavi ışıkları girmekte." - E. Atasü
- saydam
sıfat İçinden ışığın geçmesine ve arkasındaki şeylerin görülmesine engel olmayan (cisim), şeffaf, transparan"Atlet vücudunu bütünüyle gösteren, saydam bir sabahlık giymişti." - A. İlhan
- berrak
sıfat Aydınlık, açık"Bu sabah hava berrak / Bu sabah her şey billurdan gibi" - C. S. Tarancı
- aşikâr
sıfat Açık, apaçık, belli, meydanda"Tek bir yudum bile almıyordu bardağından ama zaten yeterince içtiği aşikârdı." - E. Şafak
- belirgin
sıfat Belirmiş durumda olan, göze çarpan, besbelli, açık, bariz, sarih"Sesindeki meydan okuyuş öyle belirgin ki ona iyi davrandığıma pişman olacağım neredeyse." - A. Ümit
- şeffaf
sıfat Saydam"Acaba Saffet'in vaktiyle nişanlısı olduğunu söylese Mazlume ile başlayan bu billur gibi şeffaf sevgi bulutlanır mıydı?" - H. E. Adıvar
- duru
sıfat Bulanıklığı olmayan, temiz, berrak
- anlaşılır
- limpidness berraklık
- duru, berrak, saydam
- duru. limpid'ity
- şeffaf olarak
- şeffaf olarak.
- şeffaflık. limpidly berrak olarak