- çıkarma
isim Çıkarmak işi, emisyon"Yağmazsa yağmasın. Biz onsuz da kışı çıkarmasını biliriz eninde sonunda." - N. Hikmet
- başlangıç
isim Bir iş, bir dönem, bir hayat vb.nin ilk bölümü"Hayatın başlangıcı gibi sonu da bir ninni, masal ve uyku ihtiyacını duyuyor." - A. Ş. Hisar
- başlama
isim Başlamak işi
- motorbot
isim Motorla çalışan küçük deniz taşıtı
- başlamak
Görünmek"Kasabanın kenar mahallelerinden sonra bir mezarlık başlardı." - S. F. Abasıyanık
- fırlatmak
-i Hızla atmak, bulunduğu yerden dışarı atmak"Kalemi kâğıdı fırlatıp yatağıma koştum." - A. Kabaklı
- çıkmak
-den İçeriden dışarıya varmak, gitmek"Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık." - F. R. Atay
- sunmak
-i, -e Bir büyüğe veya nezaket gereğince bir kimseye bir şeyi vermek, arz etmek, yollamak, göndermek, takdim etmek"Bu küçük hadiseyi devlet adamlarımıza bir müşahede olarak sunuyorum." - B. Felek
- atmak
-i, -e Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak"Taşı suya atmak."
- çıkarmak
-den Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- başlatmak
-i, -e Başlamasına yol açmak"Operasyonu başlatacak işareti ondan bekliyoruz." - A. Ümit
- sunma
isim Sunmak işi"Ben sadece ballar balından birkaç çeşni sunmaya çalıştım." - A. Kabaklı
- çatana
isim, denizcilik Filika büyüklüğünde, islimle işleyen deniz teknesi, küçük vapur, istimbot"Süslü, hususi birçok çarklı çatanalar geçer." - A. Ş. Hisar
- istimbot
isim, denizcilik Çatana"Kalamış'tan istimbota binildiği vakit neşeler tezayüt etmişti." - M. Ş. Esendal
- mızrak gibi atmak
- roket fırlatmak
- roketi fezaya fırlatma
- gemiyi kızaktan suya indirme
- harp gemisinin en büyük sandalı. launch forth
- istimbot.
- işe atılmak. motor launch motorlu sandal
- işkampaviye
- kızaktan suya indirmek
- launch out işe başlamak
- motorbot. steam launch buharla işleyen sandal