- çarpma
isim Çarpmak işi"Ayşe'nin yüreği daha hızlı çarpmaya başladı." - Ö. Seyfettin
- vurma
isim Vurmak işi"O adi herife vurmana içerlemiş de değilim." - A. Ümit
- vuruş
isim Vurma işi"Bazen kalbinin hafif ve sık çarpıntıları arasında ansızın tokmak gibi vuruşlar var." - P. Safa
- kirpik
isim Göz kapağının kenarındaki kıllar veya bu kıllardan her biri"Demirin tozu ve pası dev işçilerin kirpiklerine yağar, gözlerine dolardı." - L. Tekin
- dövmek
-i Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak"Harp Divanına vermeden önce şurada kemiklerini kırıncaya kadar bir dövsem!" - H. E. Adıvar
- ayıplamak
-i Kınamak"Ayıplama kardeş, üç gündür lakırtı orucundayım." - H. R. Gürpınar
- azarlamak
-i Kırıcı ve sert söz söylemek, paylamak, tekdir etmek
- kınamak
-i Yapılan bir işin kötü olduğunu belirtir bir biçimde söz söylemek, ayıplamak, takbih etmek"Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil" - Karacaoğlan
- vurmak
-e Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak"Masaya vurmak. Birinin başına vurmak."
- kamçılamak
-i Kamçı ile vurmak
- bağlamak
-i, -e Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak"Gemiyi iskeleye bağlamak."
- çatmak
-i Odun, değnek, kılıç, tüfek vb. uzun şeylerden birkaç tanesini, tepelerinden birbirine çaprazlama dayayarak durdurmak"Avlusunda silahlarını çatmış, ayaklarını germiş askerler var." - F. R. Atay
- galeyana getirmek
coşturmak
- hicvetmek
-i Alay yoluyla yermek"İkimizin de birbirimizi istemeyerek hicvettiğimize aldırmadan bekledim." - P. Safa
- kırbaçlamak
-i Kırbaçla vurmak
- kamçı darbesi
- kamçı ile vurmak
- kamçı ucu
- kırbaçlamak,
- bağlamak. lash down bağlayıp muhafaza etmek. lash together iple birbirine bağlamak.
- kamçi
- kamçı kirpik
- kirpik.
- küçük gören ve alaylı söz
- söz veya yazıyla saldırmak
- çarpmak. lash out at sert ve ani çıkış yapmak. lash oneself into a fury çok öfkelenmek.
- şiddetle çarpmak