- gereksiz
sıfat Gereği olmayan, yararsız, lüzumsuz"Bizim aramızda, birbirimiz hakkında çok şey bilmek gereksiz olduğu gibi tehlikelidir de." - R. Mağden
- esrar
isim Gizler, sırlar"Yüzüme, tekrar o eski, esrar dolu gözlerle bakıyor." - Y. Z. Ortaç
- esrar
isim Hint kenevirinden çıkarılan ve kullanılacak miktara göre uyarıcı, sarhoş edici veya uyuşturucu etkileri olan bir madde
- çöp
isim Saman inceliğinde herhangi bir sap, dal veya tahta parçası"Köşk o kadar sessizdi ki yere bir kibrit çöpü düşse çıkardığı ses işitilebilirdi." - P. Safa
- atmak
-i, -e Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak"Taşı suya atmak."
- hurda
isim Eski maden parçası"Sonra birdenbire duruluvermiş. Oturmuş demir hurdaların üstüne." - N. Hikmet
- pılı pırtı
isim Eski eşya"Şu pılı pırtıları kaldırmalı."
- süprüntü
isim Temizlik yapıldığında toplanan toz ve çöp, çer çöp"Elinde tuttuğu, içi süprüntü dolu faraşı merdivenlerin dibine boşalttı." - E. E. Talu
- ıvır zıvır
sıfat Küçük, önemsiz"Muharrem artık ıvır zıvır işlere pek bakmamaya başladı." - S. F. Abasıyanık
- döküntü
isim Dökülmüş, saçılmış şeyler"Onlar kendi küfleri, kendi yırtık pırtıkları, kendi döküntüleriyle yaşayabiliyorlar." - Y. K. Beyatlı
- hırtı pırtı
isim Eski püskü veya işe yaramaz, değersiz eşya
- eskici
isim Her türlü eski eşya alım satımıyla uğraşan kimse
- eroin
isim Morfinden kimyasal yolla elde edilen uyuşturucu bir madde"Ama kısa süre sonra üzerinde eroinle ele geçmiş." - A. Ümit
- değersiz şey
- kullanılmış karışık eşya
- conk
- değersiz eşya
- eskiden gemilerde yenilen tuzlanmış sert sığır eti
- gemi gereçleri satan dükkan.
- hurda halatlar
- hurdacı. junk shop eski eşya dükkanı
- jong
- Çin sularında kullanılan bir çeşit yelkenli gemi.
- ıvır zıvır, döküntü eşya, pılı pırtı, süprüntü, çöp, kalitesiz, boktan şey, Çinli'lere özgü altı düz yelkenli gemi