-
çöp arabası : isim Süprüntülerin, atıkların taşındığı araba"Medine şehri arabası, İstanbul çöp arabalarının aynıdır." - F. R. Atay
-
çöp torbası : isim Evlerde içine çöplerin konduğu kâğıt veya plastik torba
-
çöp vergisi : isim Çevre temizlik vergisi
-
çöpçatan : isim Evlenmelerde aracılık eden kimse
-
çöp kebabı : isim Kısa ve ince ağaç şişlere geçirilerek pişirilen et kebabı
-
çöp kovası : isim Çöp sepeti
-
çöp sepeti : isim Büro ve evlerde çöpleri, atıkları koymaya yarayan kap, çöp kovası"Müdür, yazılanı okuyup sonra da çöp sepetine attı." - M. Ş. Esendal
-
çöp şiş : isim Kuşbaşı et parçalarının ince çubuklara dizilerek hazırlanmasıyla yapılan şiş kebabı
-
çöp tenekesi : isim Sokaklarda çöplerin içinde toplandığı büyük kap
-
çöpten çelebi : isim Çok zayıf, güçsüz kişi
-
çer çöp : isim Çalı çırpı kırıntısı"Karısı ocağı tutuşturmak için olanca soluğu ile ateşi üflüyordu. Ocaktaki çer çöp yaştı." - A. Sayar
-
çerden çöpten : sıfat Dayanıksız, çürük malzeme kullanılarak yapılmış"Petrol lambası yanan / Kamış saz kulübede / Çerden çöpten kulübede / Mısır ekmeği yiyen çocuk / Seni seviyor" - S. F. Abasıyanık
-
çöp gibi : çok ince, zayıf"Köşk o kadar sessizdi ki yere bir kibrit çöpü düşse çıkardığı ses işitilebilirdi." - P. Safa
-
çöpe dönmek : çok zayıflamak"Köşk o kadar sessizdi ki yere bir kibrit çöpü düşse çıkardığı ses işitilebilirdi." - P. Safa
-
çöpe gitmek : yapılan iş boşa gitmek"Köşk o kadar sessizdi ki yere bir kibrit çöpü düşse çıkardığı ses işitilebilirdi." - P. Safa