- çıkar
isim Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar
- kar
isim Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne beyaz ve hafif billurlar biçiminde donarak düşen su buharı"Kıştı, yerler iki karış kar tutmuştu." - T. Buğra
- faiz
isim, ekonomi İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema
- ilgi
isim İki şey arasında bulunan herhangi bir bağlılık, ilişki, alaka, taalluk, aidiyet
- kazanç
isim, ticaret Satılan bir mal, yapılan bir iş veya harcanan bir emek karşılığında elde edilen para, getiri, temettü"Sırtında hep aynı kahverengi elbise bulunduğuna göre fazla bir kazanç da sağlamıyordu." - C. Külebi
- ilgisini çekmek
ilgisini, dikkatini ve merakını üzerinde toplamak, alaka duymak
- menfaat
isim Çıkar"Gelip gidenlerden çok menfaat oluyor." - H. E. Adıvar
- avantaj
isim Üstünlük
- hisse
isim Pay"Bana gelip hisseni satın almak istiyorum, bana devret deseydin belki razı olurdum." - O. Kemal
- pay
isim Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse
- ilgilenmek
-le İlgi göstermek, alakalanmak"Tarlaları gezdim, okuluma gittim, çocukları tanıdım, köylülerle ilgilendim." - H. E. Adıvar
- heves
isim İstek, eğilim, arzu, şevk"İşin doğrusu birbirimizin özel yaşamını öğrenmeye ne vaktimiz olurdu ne de hevesimiz." - R. Mağden
- alaka
isim İlgi"Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil." - N. Hikmet
- yarar
isim Bir işten elde edilen iyi sonuç, fayda, avantaj"Al takke ver külah, kırsal kesimi çocuğunu okutmanın yararına inandırdık." - A. İlhan
- önem
isim Bir şeyin nitelik veya nicelik bakımından değeri olma durumu, ehemmiyet"Karacaoğlan'ı okudukça deyişin önemini daha iyi anlarız." - N. Ataç
- merak
isim Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek"Biraz sonra yine bazı sesler işittim / Merak ile merdivenin başına gittim" - E. B. Koryürek
- hobi
isim Uğraşı"Meslek dışında biricik merakı, kendi tabiriyle hobisi fotoğrafçılıktı." - H. Taner
- getiri
isim Faiz"Yıllık getiri."
- ilgilendirmek
-i İlgisini çekmek, önem vermek"Oralı mıdır, değil midir, beni zerre kadar ilgilendirmez." - S. F. Abasıyanık
- umur
isim Aldırış etme, önem verme"Kim aldırır? Annesi umurumda mıydı benim?" - A. İlhan
- merakını uyandırmak
merak etmesine sebep olmak, meraklandırmak"Biraz sonra yine bazı sesler işittim / Merak ile merdivenin başına gittim" - E. B. Koryürek
- ürem
isim, ekonomi Faiz, getiri
- alakadar etmek
ilgilendirmek
- hissedar etmek
- merak uyandırma
- zevk verme kabiliyeti