- soru
isim Bir şey öğrenmek için birine yöneltilen ve karşılık gerektiren söz veya yazı, sual
- sorgu
isim Sorma işi"Soracakları varmış yıllardır sorarlar / Anlaşılan bu sorgu daha yıllarca sürecek" - A. İlhan
- bahis
isim Üzerinde konuşulan şey, konu"Bu bahisleri bırakalım artık." - P. Safa
- araştırma
isim Araştırmak işi, araştırı, istikşaf, taharri, tetkik
- başvuru
isim Başvurma işi, müracaat"O günlerde her fakülteye ayrı başvuru yapmak gerekiyordu." - A. Kutlu
- sual
isim Soru"Hatıralarını anlattığı sırada Atatürk'e bir sual sormuştum." - F. R. Atay
- danışma
isim Danışmak işi, müşavere, istişare, müzakere, meşveret"Bu civarda her kim ki başı sıkışır, ona danışmaya gelir." - Y. K. Karaosmanoğlu
- muayene
isim, tıp (***) Bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığın ne olduğunu araştırma, sağlık muayenesi"Doktor muayenesine gitmek için aldığı her randevunun ardından korkudan iştahı kesiliyordu." - S. Erez
- soruşturma
isim Soruşturmak işi"Böyle anketler, soruşturmalar bende her zaman bir güvensizlik yaratmıştır." - B. Necatigil
- müracaat
isim Başvuru"Bize daha önce yapmış olduğunuz müracaatla evlenmek istediğinizi bildirmişsiniz." - Ç. Altan
- anket
isim Sormaca"Öteden beri zaman zaman yapılagelen bu anketler ne güzel anketlerdir!" - B. Necatigil
- sormaca
isim Herhangi bir konuyla ilgili durum ve tutumu belirlemek için düzenlenmiş ayrıntılı ve kapsamlı soru dizisi, anket
- tahkikat
isim Soruşturma"Tahkikatın neticesinden beni de malumattar ediniz." - A. İlhan
- araştırma.
- soruşturma, araştırma