- yardım
isim Kendi gücünü ve imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanma, muavenet"Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu." - E. Şafak
- haber vermek
bildirmek, haber ulaştırmak"Bir zabit nefes nefese şu haberi getirdi." - O. S. Orhon
- giriş
isim Girme işi"Hattın hizmete girişinden az sonra savaş başladı." - A. Kutlu
- ilan etmek
bir durumu yayım yoluyla duyurmak"Afişte, ilanda yazılı vakit gelmemiş de olsa perde açılacak demekti." - T. Buğra
- girdi
isim, ticaret Bir üretimde yararlanılan para, gereç ve iş gücü, çıktı karşıtı"Devlet, işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır." - Anayasa
- katkı
isim Bir işin yapılmasına, gerçekleşmesine emek, bilgi, para vb. ile katılma, yardım"Her geçen gün ününe, sanatına yeni katkılar getiriyordu." - N. Cumalı
- bir elektrik cihazına verilen cereyan veya voltaj
- bir elektronik beyne verilen bilgi.
- bir makinaya verilen enerji miktarı
- bir şahsın yediği yemek miktarı
- girdi, giriş