- tam
sıfat Eksiksiz, kesintisiz"Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım." - A. Gündüz
- yer etmek
iz bırakmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal
- kökleştirmek
-i Kökleşmesini sağlamak"Mustafa Kemal iki yıl içinde bu inkılabı memleketin her tarafında kökleştirdi." - E. İ. Benice
- kökleşmiş
- tam.
- dokunmadan boyamak
- ham iken boyamak
- ham iken boyanmış. ingrain carpet dokunmadan boyanmış halı. ingrained kökleşmiş
- kökleştirmek, ham iken boyamak