- buz
isim Donarak katı duruma gelmiş su"Hep kar yağmıştı, her yer buzdu." - T. Dursun K
- buzul
isim, coğrafya Kutup bölgelerinde veya dağ başlarında bulunan büyük kar ve buz kütlesi, cümudiye
- ayaz
isim Duru, sakin havada çıkan kuru soğuk"Sürüp gider en sert ayazlarda bile / Bir tatlı sıcak kış vakti" - B. Necatigil
- öldürmek
-i Bir canlının hayatına son vermek"Beni öldürmek için birisi fazla bile / Ancak onun elinden çıkar böyle haile" - F. N. Çamlıbel
- soğutmak
-i Soğumasını sağlamak, soğumasına sebep olmak"Suyu soğutmak."
- dondurmak
-i Donmasını sağlamak
- pırlanta
isim Birçok façetası olacak biçimde yontulmuş foyasız parlak elmas"Onlara hakiki pırlanta diye geçirilmek istenen yalancı elmaslara bir kuyumcunun baktığı gibi bakmıştı." - H. E. Adıvar
- dondurma
isim Dondurmak işi
- Donmuş (katı) hâlde su.
- metamfetamin
- buz, dondurma, dondurmak, buzla soğutmak, buzla kaplamak,
- buz fabrikası
- buz otu
- buz çiçeği
- buza benzer şey
- buzda soğutmak
- buzla kaplanmış
- havayı yumuşatmak
- içine buz koymak
- meyvalı dondurma
- yedekte