- aç
sıfat Yemek yemesi gereken, tok karşıtı"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
- açlık
isim Aç olma durumu"Açlıktan gözümüz dönmüştü." - A. Erhat
- istek
isim Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk"Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu." - Ç. Altan
- arzu
isim İstek, dilek"Zaten insanın en büyük hususiyeti, içinde bulunduğu hâlden kurtulma arzusudur." - A. M. Dranas
- özlemek
-i Bir kimseyi veya bir şeyi görmeyi, kavuşmayı istemek, göreceği gelmek"Bütün özlediğim eserlerle bir kütüphane yapabilsem artık yapılacak bir iş kalmayacak." - A. Haşim
- hasret çekmek
özlem duymak"Hasretimden deli olacak hâle geldim." - N. Hikmet
- özlem
isim Bir kimseyi veya bir şeyi görme, kavuşma isteği, hasret, tahassür"Nasıl doysun, yılların özlemini gideriyor." - A. İlhan
- acıkmak
nsz Yemek yeme gereksinimi duymak"Onların da karnı acıkmış olacak ki söz yemekten açıldı." - F. Otyam
- iştiyak
isim Göreceği gelme, özleme
- özlemini duymak
yürekten istemek, arzu etmek"Nasıl doysun, yılların özlemini gideriyor." - A. İlhan
- kıtlık
isim Kıt olma durumu, ihtiyaca yetmeyecek kadar azlık, az ve zor bulunma"Toprak darlığı, ham madde kıtlığı ve nüfus artışı..." - F. R. Atay
- kuvvetli istek
- şiddetle arzulamak
- aç bırakmak. hunger march açlık yürüyüşü. hunger strike açlık grevi.
- açlık, yiyecek kıtlığı, şiddetli istek