- yardım
isim Kendi gücünü ve imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanma, muavenet"Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu." - E. Şafak
- yardımcı
isim Yardım eden veya gerektiğinde yardım edecek olan kimse vb., muavin, muin, yaver, asistan"Ev işlerinde annemin yardımcısı yine bendim." - A. Ağaoğlu
- destek
isim Bir şeyin yıkılmaması için konulan eğik veya düz dayak, payanda
- imdat
isim Tehlikede olana yapılan yardım"Gelen imdat kuvvetinden vaktiyle haber alamıyor, mağlup oluyoruz." - O. S. Orhon
- yardım etmek
kendi gücünü, imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanmak"Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu." - E. Şafak
- yardımına koşmak
güç duruma düşene istekle yardım etmek"Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu." - E. Şafak
- yardımcı olmak
yardımda bulunmak"Ev işlerinde annemin yardımcısı yine bendim." - A. Ağaoğlu
- Uşak
isim Çocuk
- çare
isim Bir sonuca varmak, ortadaki engelleri kaldırmak için tutulması gereken yol, çıkar yol, çözüm yolu"Teklif ettiği çare ise şiddetli ve semereli bir tedbir olmaktan çok uzaktı." - N. F. Kısakürek
- kurtarmak
-i Bir canlıyı bir felaketten, tehlikeden veya zor durumdan uzaklaştırmak"İşte böyle bir eser onları bu külfetten kurtarmış olur." - A. H. Çelebi
- hizmetçi
isim Hizmet gören kimse
- çözüm
isim Bir sorunun çözülmesinden alınan sonuç, hal"Ayrıca olasılıkları azaltmak da bir anlamda çözüme yaklaşmak demektir." - A. Ümit
- yürütmek
-i Yürüme işini yaptırmak, yürümesini sağlamak
- muavin
isim Yardımcı"Kalkmak üzere olan otobüsün muavini seslendi." - N. Cumalı
- muavenet
isim Yardım"Muavenetine ne kadar muhtacım, vicdan azabından nasıl perişanım, görmüyor musun?" - A. İlhan
- kurtulma
isim Kurtulmak işi"Öyle ya, hasta olduklarını bilseler bu hastalıktan kurtulmaya çalışmazlar mı?" - O. V. Kanık
- çırak
isim Zanaat öğrenmek için bir ustanın yanında çalışan kimse
- deva
isim İlaç, çare"Deva bulmaz bir can kaygısına düşer." - F. R. Atay
- medet
isim Yardım, imdat"Bekleyiniz ha başlıyor ha başlayacak, ha bire medet efendim..." - H. R. Gürpınar
- yardım etmek, kömek etmek, işe yaramak, daha iyi yapmak,
- imdadınaa yetişmek
- işçiler
- yardım göstermek
- çare bulmak