- yatak
isim Uyuma, dinlenme vb. amaçlarla üzerine veya içine yatılan eşya, döşek"Sabahleyin onu aynı güzellikte bulacağım ümidiyle yatağımdan fırladım." - R. H. Karay
- el kitabı
isim Herkesin kolaylıkla yararlanması için herhangi bir konuda, pratik amaçlarla hazırlanan kitap, manuel
- model
isim Resim, heykel vb. yapılırken baka baka benzetilmeye çalışılan nesne veya kimse, örnek
- yardım etmek
kendi gücünü, imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanmak"Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu." - E. Şafak
- talimatname
isim Yönetmelik
- işaret etmek
bir şeyi, bir durumu el, yüz hareketleriyle anlatmak, göstermek"Noktalama işaretleri."
- kılavuz
isim Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber"Ilıca hamamından ercecik kalkın / Kılavuz seçin de Şahren'i geçin" - Halk türküsü
- idare etmek
yönetmek, çekip çevirmek"Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş." - Atatürk
- ayarlamak
-i Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak"Saati radyoya göre ayarlamak."
- çıkmak
-den İçeriden dışarıya varmak, gitmek"Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık." - F. R. Atay
- yetiştirmek
-i, -e Birini, bir şeyi gitmekte veya gitmek üzere olan bir kimse veya şeye ulaştırmak, ulaşmasını sağlamak
- oluk
isim Bir şeyin akmasına yarayan üst yanı açık boru"Değirmen oluğu."
- rehber
isim Kılavuz"Rehberim sille, tokat hatta asker süngüsü, bir hayli darbe yedikten sonra işini tamamladı." - N. F. Kısakürek
- yönetmelik
isim Bir kuruluşun çalışma yöntemini belirleyen kuralların tümü
- yol göstermek
kılavuzluk etmek, yolu bilmeyene anlatmak, tarif etmek
- götürmek
-i Taşımak, ulaştırmak veya koymak"Yemeği götürmek için o an en uygun kişiydim." - A. Kutlu
- kılavuzluk etmek
yol göstermek, rehberlik etmek"Hayatı sevmek için başkalarının kılavuzluğuna ihtiyacımız yoktur." - A. M. Dranas
- rehberlik etmek
yol göstermek, kılavuzluk etmek"Şuursuz olarak bir 'eczane' kelimesinin rehberliğini arıyordu." - P. Safa
- kızak
isim Kar veya buz üzerinde kayarak yol alan tekerleksiz taşıt"Sokağa çıkıp tahta kızağıyla onu kaydırmak istedim." - R. Mağden
- danışman
isim Bilgi ve düşüncesi alınmak için kendisine danışılan görevli kimse, müşavir
- ulaştırmak
-i, -e Ulaşmasını sağlamak
- müşavir
isim Danışman
- yol işareti
isim, spor Yarış yolunda, yol gösteren oklar veya levhalar
- açavele
- delâlet etmek
- kılavuz, rehber, yetekçi, kılavuzluk etmek, yol göstermek, rehberlik etmek
- sevk kanalı
- turist rehberi
- yol gösteren kimse