- laf
isim Söz, lakırtı"Galiba ızdırabın ne olduğunu tecrübe edenler için saadet boş laf." - E. İ. Benice
- boş laf
isim Gereksiz, yararsız bir biçimde konuşma
- laf etmek
söz etmek"Galiba ızdırabın ne olduğunu tecrübe edenler için saadet boş laf." - E. İ. Benice
- çene çalmak
gevezelik etmek"Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu." - H. E. Adıvar
- dedikodu
isim Başkalarını çekiştirmek ve kınamak üzere yapılan konuşma, kov, gıybet, kılükal"Zaten ufacık mahalle, dedikodu desen diz boyu." - E. Şafak
- söylenti
isim Ağızdan ağıza dolaşan, kesinlik kazanmayan haber, rivayet"Önce kulaktan kulağa fısıldanan bu söylentilerin meclis kürsülerinde açıkça ifade edildiği oluyordu." - Y. K. Karaosmanoğlu
- gevezelik
isim Geveze olma durumu, zevzeklik, lafazanlık"Gevezeliklerine tam zamanında son vermişler." - N. Hikmet
- dedikoducu
sıfat Çok dedikodu yapan, kovcu, gıybetçi, dillek
- dedikodu yapmak
- lâfebesi
- dedikodu etmek
- dedikodu, dedikoducu kimse, dedikodu yapmak
- dedikoducu kimse