- çıkmak
-den İçeriden dışarıya varmak, gitmek"Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık." - F. R. Atay
- inmek
-den Yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek
- azalmak
nsz Az denecek bir miktara inmek"Bakımsızlıklarla göçüp gitmiş bir cihan / Mevsimler soğumuş, sular azalmış" - F. H. Dağlarca
- batmak
nsz Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek"Sonra hani bir gemimiz batmıştı." - S. F. Abasıyanık
- düşmek
-e Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek"Havada uçan kuş, vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor." - R. N. Güntekin
- alçalmak
nsz Alçak duruma gelmek, yüksekten aşağı doğru inmek"Rüzgâr gece beyaza boyanmış konduların üstüne doğru alçaldı." - L. Tekin
- daldýrmak
- azalmak, düşmek, batmak, benimsenmek, inmek