- belli
sıfat Beli olan"Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin?" - N. Araz
- belli
sıfat Bilinmedik bir yanı olmayan, malum"Hâlimiz, vaktimiz sizce belli." - H. R. Gürpınar
- düşkün
sıfat Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, âşıklı, tutkun"Onlar kadar birbirine düşkün, birbirine uymuş bir çift daha ömrümde görmedim desem yeri vardır." - H. E. Adıvar
- belirli
sıfat Açık ve kesin olarak sınırlanmış veya kararlaştırılmış olan, muayyen"Öteki arkadaşımız da belirli saatte nöbetinin başında olacaktı." - E. Bener
- bilinen
sıfat, matematik Değeri belli olan (nicelik), bilindik, malum"Bilinenler cebirde alfabenin ilk harfleriyle gösterilir: a, b, c, d..."
- muayyen
sıfat Belirli"Fakat bu hususta daha muayyen bir tarzda konuşmak icap eder." - N. Hikmet
- verilmiş
- belirlenmiş
- hediye edilmiş
- ilk bilgi
- müptelâ
- belirlenmiş, belirli, eğilimli, düşkün, göz önünde tutulursa, bakılırsa
- saptanmış
- veri. given name küçük isim
- verilen