anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

give

Kelimeler > G ile başlayan kelimeler > give nedir ?
give
give, give nedir ,give ne demek
  • kredi açmak

    birine peşin para istemeden belirli bir ölçüye kadar mal vermeyi kabul etmek"Piyasada kredisi var."

  • ele vermek

    suçlu bir kimseyi haber verip yakalatmak, ihbar etmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  • bel vermek

    duvar gibi dik şeyler dışarıya veya tavan gibi yatay şeyler aşağıya doğru kamburlaşmak"Kolum, boynundan beline doğru kayıyor." - Y. Z. Ortaç

  • teslim etmek

    bir şeyi sahibine vermek

  • teslim olmak

    üstün bir güç karşısında mücadeleden vazgeçip yenilgiyi kabul etmek

  • icra etmek

    yapmak

  • ilan etmek

    bir durumu yayım yoluyla duyurmak"Afişte, ilanda yazılı vakit gelmemiş de olsa perde açılacak demekti." - T. Buğra

  • pes etmek

    yenilgiyi kabul etmek, pes demek

  • serbest bırakmak

    tutuklu veya gözaltında bulunan birini serbest, özgür duruma getirmek, tahliye etmek

  • kendinden geçmek

    bilinci işlemez olmak, kendini kaybetmek, bayılmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  • hediye etmek

    armağan etmek"Yengemin düğün hediyesiymiş, hâlâ takıyor." - A. Ümit

  • bahsetmek

    -den Bir konu üzerinde söz söylemek, konuşmak"Annesine eziyet ettiğine inandığı babasından fazla bahsetmek istemediğini sezdim." - A. Kabaklı

  • bakmak

    -e Bakışı bir şey üzerine çevirmek"Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim" - C. S. Tarancı

  • ödemek

    -i Bir alışveriş ilişkisinde, borcu alacaklıya vermek, tediye etmek"Borç varsa benimkidir, onu ödemek ve teşekkür etmek lazım." - R. H. Karay

  • tayin etmek

    kararlaştırmak"Yola devam edilmesini tayin için sordu." - R. H. Karay

  • bitmek

    nsz Tükenmek"Dün akşam param bitmişti." - S. F. Abasıyanık

  • esneklik

    isim Esnek olma durumu, elastikiyet

  • çıkmak

    -den İçeriden dışarıya varmak, gitmek"Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık." - F. R. Atay

  • bağışlamak

    -i, -e Bir mal veya hakkı karşılık beklemeden birine vermek, teberru etmek"Ödünç aldığı parayı bile kendinden daha ihtiyaçlısına bağışlayan ancak bir masal adamıdır, değil mi?" - İ. A. Gövsa

  • vermek

    -i, -e Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek"Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm." - Ö. Seyfettin

  • düzenlemek

    -i Düzenli, düzgün duruma getirmek, düzen vermek, tanzim etmek"Odasını düzenledi."

  • sunmak

    -i, -e Bir büyüğe veya nezaket gereğince bir kimseye bir şeyi vermek, arz etmek, yollamak, göndermek, takdim etmek"Bu küçük hadiseyi devlet adamlarımıza bir müşahede olarak sunuyorum." - B. Felek

  • erimek

    nsz Katı cisim sıvı içine karışarak sıvı durumuna geçmek"Şeker suda erir."

  • geçirmek

    -i Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak

  • anlatmak

    -i, -e Bilgi vermek, izah etmek"Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi." - P. Safa

  • açılmak

    nsz Açma işine konu olmak"Kasabada bir çırçır fabrikası açılmış." - A. Ümit

  • yaymak

    -i, -e Bir şeyi açarak, düzelterek bir alanı örtecek biçimde sermek"Kardeşleri çardağın içine, dışına yatakları yayıyorlardı." - N. Cumalı

  • devretmek

    nsz Dönmek, dolaşmak

  • söylemek

    -i Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak"Bu konak için de yine senelerden beri aynı şeyi söylerim." - R. N. Güntekin

  • sağlamak

    -i Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek"Süngerciler altı aylık kumanyalarını sağlamak için boğazlarına dek borçlandılar." - Halikarnas Balıkçısı

  • koku

    isim Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu"Çöp kokusuyla beraber mutsuzluğu da artıyordu günbegün." - E. Şafak

  • çekilmek

    nsz Çekme işi yapılmak"Ağlar çekiliyor dalyanlarda." - O. V. Kanık

  • gösteriş yapmak

    başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak veya kendini beğendirmek için yapay davranmak

  • sızdırmak

    -i Sızmasına yol açmak"Bu küp suyu sızdırıyor. Son kadeh adamı sızdırdı."

  • adamak

    -i, -e Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak, nezretmek

  • itiraf etmek

    başkaları tarafından bilinmesi kendi için sakıncalı görülen bir gerçeği saklamaktan vazgeçip açıklamak, söylemek, bildirmek"Hatıralarım demek; söylemek istediklerim, itiraflarım demek, söyleyebildiklerim demektir." - F. R. Atay

  • hibe etmek

    bağışlamak

  • kabul etmek
  • nâzır olmak
  • terketmek
  • eserin sahibini tanımak
  • gerilme hassası
  • kuvveti tükenmek
  • meydan vermek
  • mücadeleden vaz geçmek
  • müptelâsı
  • sırrını açıga vurmak
  • vermek, doğruluğunu kabullenmek, tanımak, itiraf etmek, bel vermek, eğilmek, esneklik
  • ümidi kesmek
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • farz olunmak
  • moral sense
  • mekanizm
  • mekanikçilik
  • motto
  • remorse
  • pasif korunma
  • kiplik
  • şiar
  • ecclesiastical

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı