- dışa dönük
sıfat Dışla ilişkisi olan
- alev
isim Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı, yalım, yalaz, alaz, şule"Alevi ve bağrışmaları gören kadın erkek herkes evimizin bahçesine doldu." - E. İ. Benice
- parlama
isim Parlamak işi"Abdi Bey'in sabırsız, çabuk parlamaya yatkın mizacına karısının tevekkülü ve sakinliği fena hâlde batıyor." - A. İlhan
- işaret fişeği
isim Bulunduğu yeri belli etmek için havaya atılan, renkli ışık saçan fişek
- gösterişli
sıfat Gösterişi olan
- artmak
isim Büyük heybe
- hiddet
isim Öfke, kızgınlık"Kocaman bir tas içinde su geliyor, sabun, havlu, kurulama deyinceye kadar hiddeti geçiyor sultanın." - N. F. Kısakürek
- parlamak
nsz Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak"O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak / O benimdir, o benim milletimindir ancak" - M. A. Ersoy
- göz kamaştırıcı ışık
- işaret ışığı
- alevlenmek hiddetlenmek
- flare
- meşalelerle işaret vermek
- titrek parlak ışık ya da alev, işaret fişeği, parlak ve titrek bir alevle yanmak, birden alev almak, patlak vermek